İK bu krizi aşar!!!

Kimi işletmeler gerçekten başka çaresi kalmadığı için işten eleman çıkartırken, kimisinin de krizi bahane ettiği bilinen bir gerçek. İşten çıkarmanın kötü örneklerini gördüğümüz şu günlerde çalışanı bir kalemde silmek yerine onun “gönlünü kazanarak” ya da en azından onu değersiz hissettirmeden bunu yapmak artık profesyonel yaşamın bir gereği haline geldi. Bu noktada da iş, yönetimin kararlarını çalışana açıklayan birimde yani insan kaynaklarında bitiyor. Kriz zamanlarında örgütler açısından en önemli öğe insan kaynaklarıdır. Çünkü,krizden en çok etkilenen örgütün çalışanlarıdır. Krizler, genellikle olumsuz gelişmeleri beraberinde getirerek çalışanları strese sokar ve zamanla ruhsal sağlıklarının bozulmasına yol açar. Böylece, çalışanların sorunları sağlıklı olarak değerlendirmelerini ve çözümleyici politikalar geliştirmelerini engeller. Bu durum da, iş süreçlerinde bozulmalara, yönetimdeki etkinliğin ve işlerdeki verimliliğin azalmasına neden olur. Bu dönemlerde, krizden en çok etkilenen örgütün çalışanları olduğu gibi, krizden çıkmada da en etkili faktör yine insan kaynaklarıdır. Nasıl ki üretim ve araştırma-geliştirme alanlarına para yatırmak şirketin inovatif olmasını ve rekabetten geri kalmamasını sağlıyorsa, çalışanlara yatırım da, kriz dönemini atlatırken ve sonrasında, şirketin başarısını veya başarısızlığını belirleyen faktörlerdendir. Yetenek yönetimi, krizin yaralarını daha hızlı iyileştirecek gizli silahlardandir.  Kriz dönemlerini ancak şirket yönetimi ve çalışanlar beraber çalışarak büyük özverilerle sorunlari aşabilirler.