Saturday, 1 November 2014

SONBAHAR VE YASAM ALANI

Kendine ozgu tarziyla, sonbahar sokaklari rengarenk giydirmeye basladi bile. Cocuk civiltilariyla dolu parklar yerini sessizlige birakti. Dogada canlilar agiz birligi etmiscesine hep bir agizdan ayni ayrilik sarkisini  fisildiyorlar. Topragin renk  tonlari dogaya bir bir hakim olurken, toprak da tipki  bir kadinin teni gibi parlak, yogun ve islak. Ben sonbahari, topragin kokusunu, en cok da cisil cisil yagan yagmurun altinda cizmelerimle dolasmayi seviyorum. Her zamankinden farkli bu sabah sari siyah fularim omuzumda, elimde semsiyem ve araliksiz yagan bir yagmur. Sonbahar ile birlikte gardrobum da renklendi. Giydigini  kendine yakistiran her bir kadin, bana gore kendine guveni olan kadin demektir. Sonbaharda fular ve sapka benim vazgecilmez aksesuarlarim arasinda yer alir. Kadinlar mevsimin tum guzelligini aciga cikaran renkler ile birlikte  degisim icerisine girerler, bu degisim kiyafetlerde  oldugu kadar, yasam alanlarina da yansir. Aslinda, yasam alani tum canlilarin  hayatlarini  surdurebilmeleri icin gerekli ozelliklere sahip dogal cevrelerdir ve her canliya gore farkliliklar gosterir.  Pozitif yasam alani olusturmak beden ve ruh sagligimiz icin  de cok onemlidir. Yasam alanlarinda enerjinin en dogru sekilde akabilmesi icin objelerin yerlerinde, renklerinde, desenlerinde ve malzemelerinde dogru secimler yapilmasi gerektigine inanirim. Mesela bana en huzur veren calisma odami cok seviyorum; ucuk sari  duvarlari, duvarda asili duran resimlerim, kitap kokan ahsap kitapligim, turuncu ekoseli sallanan koltugum ve ne zaman karanliga dussem huzur buldugum ormana acilan ahsap pencerem...

Yasaminizin her dakikasindan keyif alacaginiz huzur dolu gunler dilerim. 

Sevgi ve saglicakla kalin.



No comments:

Post a Comment