"HS Vancouver" by Huriye... A Girl should be two things: Classy and Fabulous.: Milan Fashion Week. Milano Anlatilmaz, Yasanir...

Milano moda haftasi ile Italyan cizgilerinin bastan cıkarici dunyasi yeniden beni icine cekti. Bu sene ben de moda haftasina denk gelecek sekilde seyahatimi ayarladim. Vancouver'dan havalanan ucagim sirasiyla Toronto ve Milano havalimanina indi. Milano tam bir alisveris sehri. Onemli Italyan markalarinin gorkemli dukkanlari ile cevrelenmis, rengarenk ve hareketli eski sokaklarinda yurumekten buyuk keyif aliyorum. Duomo, sehrin merkezinde gotik mimariye sahip buyuk bir katedral. Gorkemli yapisiyla herkesi buyulemekte. Duomo'nun hemen saginda dunyanin en eski alisveris merkezi oldugu soylenen Galleria Vittorio Emanuale II var. Icinde son derece luks magazalar barindiriyor. Buradaki Prada 1913 yilinda acilmis ilk magazasiymis.

Milano oyle bir sehir ki ya cok seversiniz; ya da nefret edersiniz. O yuzden bu sehirle bir bag kuranin nasil hayran oldugunu da, hic sevemeden geri donenin duygularini da gayet iyi anliyorum.. Hepinizin bildigi gibi ben sevmekten ote oraya asik taraftanim :-)

Maurizio Cattelan'in Milano'daki borsa binasinin yaninda konumlanan orta parmak isaretli meshur L.O.V.E. heykelini muhakak duymussunuzdur.

Milano Italya'nin ve Avrupa'nin en gelismis ve en zengin sehirlerinden biri. Otomotiv ve moda sektoru sehrin en onemli gelir kaynaklari arasinda. Italyan modasinin goz bebegi Milano'da alısveris yapmak dunyanin pek cok sehrinden daha keyiflidir. Fakat sevdiginiz bir markanin tek magazasina girmekle yetinmeyin, cunku sehrin icinde konumlanan markalarin farkli magazalarinda alternatif secenekler bulacaksiniz. Ornek vermek gerekirse burada Louis Vuitton, La Perla, Ralph Lauren, Dolce&Gabbana, Valentino, Versace, Gucci, Fendi gibi markalara rastlamak mumkun.

Milano’da da elbette en populer yemek pizza ve makarna. Zamaninin da Italya krali Umberto esi ile birlikte Napoli'ye gitmis, ona jest olsun diye Italyan renklerinden olusan peynir, domates ve feslegenli bir pizza ikram edilmis. Kralice o kadar cok begenmis ki, pizzaya onun adi verilmis ve Margherita olarak isim yapmıs. Bende bir margherita siparis edeyim dedim; Afiyet olsun “Bon appetit bene allora :)”

Ozellikle Milano barlari ve gece kulupleri ile de isim yapmis. Milano’da gece hayatini kesfetmek isteyenler icin tavsiye edecegim mekan Just Cavalli Club, unlu moda tasarımcısı Roberto Cavalli’nin sahibi oldugu ve bizzat kendinin tasarladigi bir mekan. Burasi oldukca sik ve kaliteli bir yer.

Navigli kuskusuz sehrin en essiz alanlarindan biri bence. Navigli ilk kenti savunmak icin ve daha sonra ticari su tasinmasi icin milan da olusturulmus kanallardan ibaret bolum. Etrafi bir sanat merkezi olmus antika dukkanlari ve kucuk galeriler ile cevrili. Sehrin en iyi pizza restorantlari ve gece hayatinda onemli yer tutan barlar Naviglio Grande caddeler boyunca yer almakta.

Bir cogunuz eminim bir-iki gun de olsa Milano'ya alisveris ziyaretinde bulunmussunuzdur. Milano da Sokaklar birer podyumdan farksiz, herkes evden cıkarken sanki siklik yarisina hazirlaniyor gibi. Haksiz da sayilmazlar, ne de olsa burasi modanın baskentlerinden biri. Prada, tam anlamıyla bir Italyan ruhu tasıyor ve bence Milano'nun sehir ruhunu yansitiyor. Dolce& Gabbana, Gianfranco Ferré, Versace....Milano'nun neden bir moda başkenti oldugu cok acik aslinda; Bu kadar tasarimcinin bu sehirden ilham almasi da kacinilmaz.